İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR,

İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR, HAYA OLUR, AR OLUR.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

“İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR,

HAYA OLUR, AR OLUR.!”

Örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Mersin İlçe Teşkilatını ziyareti sırasında;

''Kamuoyu araştırmalarına göre yarın seçim olsa yine AKP dört seçmenden ikisinin oyunu alacak gibi görünüyor...

Siyaset dinlerin, mezheplerin çatıştığı, yarıştığı bir alana doğru gidiyor. Utanarak, sıkılarak söylüyorum. Artık bunu aşma şansımızın olmadığı görülüyor... Örgütlenme stratejisi çok önemli. Parti içine dönük en ufak bir sıkıntı bırakmayacağız. Bu konuda iddialıyız. Buna çok ciddi ihtiyacımız var.” (1) dedi.

Ey! Nihat Matkap sözlerin itiraf niteliğinde, o koltuktan artık kalk.! Y-CHP yönetiminin hiçbir  işe yaramadığını nihayet anladınız. Bari AKP'nin oylarını %60'lara çıkartmayın.! Genel Başkanını ve SOROS' un memurları olan diğer arkadaşlarını al, yanında götür... Cehennem'e kadar yolun var.!

BU SÖZLERİ DE DUYACAK MIYDIK.?

Yetti artık.! Kılıçdaroğlu’nun ifadesi ile söylüyorum:

“İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR, HAYA OLUR, AR OLUR.! “

“Elimde kanıt yok; laiklik tehlikededir diyemem… Elimde kanıt yok, yargıda cemaat örgütlenmesi var diyemem… Elimde kanıt yok, polisin içinde cemaat örgütlenmesi vardır diyemem…”  diyen genel başkanınız gibi siz de kanıtları görmek istemiyorsanız, siyaset size göre değil,  gözümüzün önünden çekilin gidin artık.!

Kuran Kurslarına gitme yaşını küçülten yasal düzenlemeye itiraz edemediniz! Biz de çocuklara din eğitimi verilsin istiyoruz, hem de iyi bir eğitim verilsin deyip durdunuz...

Böyle tutarsız ve omurgasız söylemlerin sonunda, koyuna kurt getireceğiniz belliydi.! 4+4+4 düzenlemesi ile ilgili tutumunuz, hükümete destek verici idi. Hiç bir yere kıvırma payınız yok. AYM’de açtığınız ve açacağınız davalar, zevahiri kurtarmak içindir. Kimseyi kandıramazsınız.

Zira bizzat Kılıçdaroğlu, Tandoğan’daki “grup toplantısı” nda; düzenlemenin sadece parasal boyutu ile ilgilendiğini, Kamu İhale Yasası kapsamına girmeyen alımlarda yolsuzluk yapılabileceğini ileri sürmüştü. Eğitim ve Öğretim Birliğinin bozulmasına bir itirazı olmadı. Onun bütün çabası Ilımlı İslam rejiminde, Aleviliğin de bir inanç sistemi olarak yerini koruyabilmesidir.!

Bunun gibi, onlarca ilkesiz ve omurgasız davranışını sayabilirim. Sığınılan kavram ise CHP’yi dine karşı imiş gibi göstermemekmiş. Duy da inanma. Bu da nereden çıktı şimdi.?

CHP’nin dine karşı olduğunu sizden başka söyleyen yok ki.! AKP’nin rejimin temel taşlarını yerinden oynatan ve değiştiren eylemlerine, bu uydurduğunuz kavram ile yine siz destek veriyorsunuz.!

Ölçü günah olarak kabul edilince, herhalde varacağımız nokta kürtaj yasağı olacaktır… Bu yasak da sayenizde yasalaşacaktır!..

En iyi ihraç ürünü askeri olan Türkiye’nin ihraç malına ihtiyacı var.!

Y-CHP’nin merkez yönetimi, kendini biraz fazla beğenmiş gibi. Tabanı kolay bir şekilde uyutacaklarını sanıyorlar. Bu bağlamda biraz da megaloman eğilimleri var. Bu yönleri diğer olumsuzluklarına eklenince, doğal olarak CHP'nin iktidar olma şansı da ortadan kalkıyor. Şimdi tabana bu gerçeği anlatmaya çalışıyorlar.

Nihat Efendi, onun için yollara düşmüş. Örgütü CHP’nin iktidar şansı olmadığına ikna etmeye çalışıyor.! Akıllarınca bu duruma gelmenin sorumluluğunu da ulusalcılara yıkacaklar...

Kendilerinin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi örgüt içindeki tartışmaları da yasaklayacaklar.! Bir tek bu şekilde gerçek CHP’lileri, partiden kovabilirler.! “Brutus”lar böyle bir işe “evet” derler mi bilemem. Hiç belli olmaz, diyebilirler de…

Tasfiyeden sonra, Y-CHP iktidara gelecekmiş.!

Y-CHP’yi iktidara dış güçler getirecekmiş.!

Ne kadar inandırıcı değil mi.?

Pek ama neden.?

AKP isteklerini yerine getirmiyor mu.?

Kafaya bakar mısınız bayanlar beyler.?

Bu adamlar, hayal dünyasında geziniyorlar.

Bu palavralara inanan beyinler, bizi temsil edebilir mi.?..

Oysa Kılıçdaroğlu genel başkanlığa seçildiğinde ne kadar da umutlanmıştım. Ona yazdığım destek yazısını, az önce yeniden okudum. (2) Kendi kendimden utandım, tepeden topuğa kadar kızardım!  Meğer, ne kadar da safmışım.!

CHP’nin iktidar olma şansı yok tespitinin, örgütün ikinci adamı tarafından yapılması ve kamuoyuna açıklanması, şimdi hiç şaşırtıcı gelmiyor bana...

Bu adam, kitlelere; CHP’den umudunuzu kesin diyor galiba…

Neden acaba.? Bana asıl tuhaf gelen, o temsil makamında neden hala oturuyor.!

İNSANDA BİRAZ ONUR OLUR.!

CHP, 4+4+4 diye formüle edilen eğitim sistemini getiren yasanın iptali için, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu başvuru dilekçesinde; komisyon görüşmeleri sırasında yaşanan tartışmalara değinip, içtüzük ihlalleri yapıldığını ileri sürmüş. Bu nedenle yasanın şekil bakımından, TBMM İçtüzüğü ile Anayasa’ya aykırı olduğunu savunup, iptal edilmesini istemişti. CHP 'lilerin komisyondaki görüşmeler sırasında dövülmesi, bir başka ifade ile Kılıçdaroğlu'nun anladığı dilden konuşulması, Anayasa Mahkemesi'nce mevzuata aykırı bulunmamıştır.! Şekil dediğimiz de odur zaten.! Eskilerimiz, “esas kaybolunca teferruat başlar” derlerdi. Bizde esası kayıp ettik, ayrıntıda boğulduk. Meclisteki çoğunluk zaten AKP'nin elindedir ve muhalefete hiçbir zaman ihtiyaçları yoktur. Üstelik karşımızda;  dayak”  olayının meşru olduğu ve şekle hiçbir zararının olmadığına oybirliği ile karar vermiş yüksek bir mahkeme vardır...

EMİNE HANIM NE YAPABİLİR Kİ.?

AYM'nin bu yapısıyla vermiş olduğu kararı şaşırtıcı” bulmadığını söyleyerek, esas bakımından da başvuru yapacağını açıklamış... Sonuç alamayacağını baştan kabul etmiş, nafile bir çaba yani.  Hiç umudu kalmamış, benim de yok zaten. CHP bir şey yapmadı demesinler diye, öylesine başvuruyor Anayasa Mahkemesi’ne... Referandumda “evet” demenin sonuçları bir bir ortaya çıkıyor.!

Yargı denetimi ve kuvvetler ayrılığı diye bir şey kalmadı ülkemizde.! Önümüzde duran bir numaralı sorun budur işte.!

Y-CHP’ye göre, bir numaralı sorun örgüt içinde yükselen seslerin kesilmesidir.!

Meclis'te yapılan sözde muhalefetin, AKP'nin icraatlarını meşrulaştırmaktan başka işe yaramadığı bütün kanıtları ile ortaya çıkmıştır...

Halkla bütünleşmeyen ve halkı işin içine katamayan bir muhalefetin, iktidarın işini görmeye memur olacağını anlamak için alim olmak gerekmez.!

Beyler.! Biz sizi AKP'ye memur olasınız diye mi seçtik.? Demokrasi “derslerinizi” bizden başka dinleyen yok.! Bari çekilin gidin  de o haksız zeminleri meşrulaştırmayın.! Belki yerinize inançlı ve yürekli birileri gelip, muhalefeti örgütleyerek iktidarın karşısına dikilebilir.!

Yetti artık, yetti…

İNSANDA BİRAZ AR OLUR.!

Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kalkmama inadınızla, bir kez daha AKP’ye yendirdiniz bizi.!

Kuşku yok ki, o kararınız da hükümetin yaptıklarını meşrulaştırma amacına hizmet ediyor...

AKP'nin rejimi değiştirmesini iyice meşrulaştıran, ne yazık ki, siz oldunuz.! Muhalefetin katılımıyla yapılan yeni anayasa diye başlayacakları cümleleri siz kurup AKP'nin eline verdiniz…

Bu katkınızdan dolayı, okyanus ötesinden teşekkür alacağınıza eminim. Belki ardından adresinize ödül de gelebilir, ev adreslerinizi bir süreliğine değiştirmeyin.!

İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR.!

Başbakan'ın 12 Eylül Referandumu'nda halk oyuna sunulan; kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını ortadan kaldıran 26 maddelik o düzenlemelerin aynen kalacağını söylemesine rağmen, MHP ile aynı masaya çakılı kalmayı içinize nasıl sindirdiniz.?

Örgüt içinden yükselen itirazları neden duymazdan gelirsiniz.?

Referandumda “HAYIR” dediğiniz, o antidemokratik düzenlemeleri, şimdi hangi gerekçelerle demokratik bulup da “EVET” diyebiliyorsunuz.?

 

İNSANDA BİRAZ HAYA OLUR.!

O kadarda bıraksanız yine iyiydi...

Yerel Yönetimler Özerklik Şartının Anayasa'ya yansımasını üstünüze bir ödev olarak aldınız.!

Yabancı dilde (bundan amacın Kürtçe olduğu açıktır) propagandanın serbest bırakılması için Siyasi Partiler Yasası'ndaki  azınlıklar yaratılmasının önlenmesi” (3) başlıklı maddeyi değiştirmek size mi kalmış.!

Genel afve PKK’nın nihai taleplerinden olan; özerklik, federasyon ve bağımsızlık için, alt yapıyı hazırlamak veya iktidarın bu yönde atacağı adımlara meşruiyet temeli oluşturmak da Y-CHP’ye mi kalmış.?

Bütün bunları AKP'ye benzeyerek, oy avcılığı yapma gibi gerekçelerle savunup, geçiştiremezsiniz! Yaptığınız doğrudan doğruya iktidarı desteklemektir, işbirlikçiliktir.!

Bu nedenle gelecek nesiller tarafından, haklı olarak Cumhuriyet’e ihanet etmekle suçlanabilirsiniz! Bu yaptıklarınızın CHP’nin programında karşılığı var mıydı.? Sanmam size izin veren bir tek satır dahi bulamazsınız.!

İNSANDA BİRAZ AR OLUR.!

Elbette işler bu noktaya getirilirse, CHP'nin halk desteğini kaybetmesi olağanlaşır, şaşırmamak gerekir! Çünkü bu taleplere sıcak bakanlar, ancak AKP ile BDP'nin tabanında olabilir. Onların söylem ve taleplerini CHP’nin tekrar etmesi ise, sadece hoşlarına gidebilir. Böyle maskaralıklara kimse prim vermez ve sandıkta oya dönüşmezler.! Aklınızı başınıza devşirin, vakit çok geç değildir.!

Ulusal birlik, uniter devlet ve laik demokratik cumhuriyetten yana olanlar ise, zaten yıllardır oylarını CHP'ye vermektedirler. Yönetimin ne yapacağını bilmezliği, bizlerde bile güvensizlik yarattıktan sonra, oy  verecek seçmenleri, her halde kurbanlık inek gibi Arjantin’den getireceksiniz.!

SÖYLEYİN BAKALIM:

Türk halkının sorunu TBMM’nde Cem Evi açmak mıdır.?

Y-CHP’nin baş görevi; Dersim olayları nedeniyle Atatürk'ü soykırım yapmakla suçlamak mıdır.?

Milletvekillerine tek parti döneminin CHP’si ile hesaplaşsınlar diye mi oy verdik.?

Din eğitimini meşrulaştırıp, Ilımlı İslam rejimine geçişin üst yapısını hazırlamaya katkı vermek size mi kalmış?..

Dini Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den farkınız nedir.?

CHP 'yi mezhep partisine dönüştürmek midir tek hedefiniz.?

ANLATIN DA BİZ DE ANLAYALIM…

Bir oturduğunuz koltukların eski sahiplerine, bir de yaptığınız işlere ve kendinize dönüp bakın.!

İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR, HAYA OLUR, AR OLUR.!

Peki, cinsel yönelim konusunda Y-CHP ile BDP’nin verdiğiniz amansız mücadeleye ne demeli.?

Yazımına başlanan yeni anayasada cinsel yönelim hakkı ve etnik kimlikkonusunda kriz çıkarıyormuşsunuz.! Aferin yakıştı size. Etnik kimlik konusunda BDP'nin ısrarcı olduğu anlaşılabilir. Peki, cinsel yönelim konusunda krizi çıkaran kim.? Cinsel yönelim ifadesi ile anlatılmak istenen  eşcinsellikmiş  doğru mu.?

Y-CHP, bu hususun anayasal bir hak olarak yeni anayasaya girmesini istiyor. Öyle mi.?

Bu konu Türkiye’nin mi, yoksa  Y-CHP’nin mi sorunu.?

İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR.!

Nihat Matkap'ın ileri sürdüğü gibi, CHP'nin sıkıntısı yaşanan iç çatışmalar değildir…

Parti içindeki ayrışmayı, tasfiye ile sona erdirmek ise, hiç ama hiçbir işe yaramayacaktır. Aksine böyle bir girişim, küçülmekte olan partiyi, daha da küçültür. Çıkarma işlemi ile toplamadan elde edilecek sonucu beklemek, elma ağacından kiraz beklemek kadar akıl dışıdır. “Küçülme” ve “özelleştirme” ile sorunları çözemezsiniz.! CHP, babanızdan kalan şahıs şirketiniz değildir.!

Kendinizde hata ve eksikler arama yerine, parti içi tartışmaları başarısızlığınızın sorumlusu olarak göstermeniz, Türkiye gerçeklerinden tamamen kopmuş olduğunuzu gösterir. CHP merkez yönetimi, bir türlü asıl sorunun kendileri olduğunu anlamak istemiyor.! Sorun sizdedir beyler. Bunu başka nasıl söyleyelim. Kalkın oturduğunuz koltuklardan, bitsin bu iş.! 

Artık yeter…

İNSANDA BİRAZ AR OLUR.!

Bir kez daha söyleyeyim isterseniz: Bugünkü CHP yönetimi, CHP 'nin başına gelebilecek en büyük felaketti ve o felaket başımıza geldi.! Partiye sarılmış asalak sarmaşıklardan farksızsınız...  Ne ideolojik duruşunuz ne kararlı görünüşünüz ne de inandırıcılığınız kalmadı, bilesiniz. CHP 'ye oy veren kitleleri artık ikna edemiyorsunuz. Çünkü tabanın fersah fersah gerisinde kaldınız.!

Bu ülke için gerçekten bir şeyler yapmak istiyorsanız, yapıştığınız o ceylan derisi koltuklardan onurlu bir şekilde kalkınız. Yoksa başka türlü de zaten kaldırılacaksınız. Hiç değilse gitmeden önce, parti içi demokrasiyi yaşama geçirin ve kenara çekilin.! Belki o zaman affedilebilirsiniz.!

Ancak bu şekilde parti gerçek sahiplerinin eline geçer de bu hazin tükeniş durdurulabilir.

Biraz da CHP'yi CHP'liler yönetsin değil mi.? Sırtımızdan inin artık.!

İNSANDA BİRAZ HAYA OLUR.!

1 Mayıs'ta ve 19 Mayıs'ta; Y-CHP, alanlara inen muhalif kitlelere önderlik yapamamıştır. CHP'li gençler, TGB Lideri İlker Yücel’in peşine takılmak zorunda bırakılmıştır...

Çünkü alanlara inmiş, doğru bir önderlik ortalıkta yoktu.! CHP'nin varlık nedeni olan 19 Mayıs'ta bile, CHP’nin yöneticileri, Atatürk anıtlarına çelenk koyamamıştır...

Yazık ki ne yazık.! Çelenk koymak için, idari makamlara dilekçe vermek CHP’ye hiç yakıştı mı? TGB kadar bile olamadınız.! Yuh olsun.! Koca CHP’yi düşürdüğünüz hale bakın. Özüne bu kadar yabancılaşan korkak yönetimler, bugüne kadar CHP’de hiç görülmemiştir...

Yapıştığınız o koltuklardan ne zaman kalkacaksınız.?

Partilileri tasfiye edecek yerde, biraz da siz tatile çıksaydınız.?.!

CHP'nin resmi görüş”üne göre,  AKP bundan sonra yapılacak seçimlerde, her dört kişiden ikisinin oyunu alacakmış.! Yani iki kişiden bir yine AKP'ye oy verecekmiş! Öyle mi? Bu “müjdeli” haberi partimizin ikinci adamı verdi bize.!

İNSANDA BİRAZ SAYGI OLUR.!

O zaman sormazlar mı adama Siz Orada Oturup Ne İş Yaparsınız.?

Özelliğiniz nedir ki, oturmuş birileri tarafından keşfedilmeyi bekliyorsunuz.?

İnsanda Biraz Utanma Olur, Haya Olur, Ar Olur.!

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR

(1)http://www.gercekgundem.com/?p=461413

(2) http://www.cemilcan.av.tr/s.267.htm

(3)SİYASİ PARTİLER KANUNU

 

AZINLIK YARATILMASININ ÖNLENMESİ:

Madde 81 - Siyasi partiler:

        a) Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde milli veya dini kültür veya mezhep veya ırk veya dil farklılığına dayanan azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler.

        b) Türk dilinden veya kültüründen başka dil ve kültürleri korumak, geliştirmek veya yaymak yoluyla Türkiye Cumhuriyeti ülkesi üzerinde azınlıklar yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler ve bu yolda faaliyette bulunamazlar.

        c) Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık veya kapalı salon toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçe`den başka dil kullanamazlar; Türkçe`den başka dillerde yazılmış pankartlar, levhalar, plaklar, ses ve görüntü bantları, broşür ve  beyannameler kullanamaz ve dağıtamazlar; bu eylem ve işlemlerin başkaları tarafından da yapılmasına kayıtsız kalamazlar. Ancak, tüzük ve programlarının kanunla yasaklanmış diller dışındaki yabancı bir dile çevrilmesi mümkündür.

 

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZLIK VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

 

Hazırlanmakta olan AKP Anayasası Halkımız İçin Kölelik Anayasasıdır,

KÖLELİK ANAYASASINA HAYIR.!

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP