KASET TERTİBİ

KASET TERTİBİNİN HEDEFİNDE ASLINDA CHP VAR.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

KASET TERTİBİ

KASET TERTİBİNİN HEDEFİNDE ASLINDA CHP VAR.!

Bu hafta 20 Eylül 2008 günü haksız yere tutuklanan Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye oynanan oyunları yazacaktım. Gizli tanıklar, sahte kanıtlar, masa başında uydurulmuş senaryolar, neler neler… Masumiyet ilkesinin önemini anlatacaktım. Soruşturmayı yürüten savcıların, şüphelilerin lehinde ve aleyhinde olan tüm delilleri toplaması gerekir diyecektim. Sonra da 20 Mayıs 2011’den 20 Eylül 2008’i çıkartabilir misiniz diye soracaktım size. Ne buldunuz çıkartma işlemi sonunda.? Yoksa unuttunuz mu bu basit aritmetik işlemini? 2 yıl 8 ayın ne demek olduğunu biliyorsunuz umarım.! Annenizin karnında kaldığınız süre 9 ay 10 gündü… Olaya bir de bu yanından bakın.!

Şimdi kendinizi o genç teğmenin yerine koyun. Sevdiklerinizden ve her şeyden uzakta, bir loş oda içinde geçiyor çoğu zamanınız. Tek başınıza yaşıyorsunuz bu hücre içinde. Filmlerde gördüğünüz her şey başınıza gelmiş.  Ne zaman çıkacağınız hakkında ise, en küçük bir fikriniz yok. Suçsuz olduğunuzdan yüzde bin beş yüz de eminsiniz.! Yine de aklınıza acaba sorusu gelip takılıyor. Aklımda kalmayan bir suç mu işlemiştim.?.!

Kâbus gibi bir şey Aklınızı yiyeceksiniz. Aleyhinize olan bütün kanıtları tek tek çürüttünüz. Avukatlarınız gece gündüz çalışmış. Onlara göre de yapılması gereken her şey fazlasıyla yapılmıştır.  Avukatlık mesleğinin ne kadar gerekli olduğunu özgürlüğünüzü kaybettiğiniz ilk gün anlamıştınız zaten. Her geçen gün yeniden “hukuki yardım” daha da değerlendi gözünüzde. Sağlık yardımından az kalır bir yanı olmadığına yemin edebilirsiniz bugün...

Özgürlüğünüz 3 hâkimden ikisinin bu gerçeği anlamasına bağlandı. Anlamıyorlar mı.? Yoksa anlamak mı istemiyorlar.! Türk insanına ne oldu bu son yıllarda.? Bu kadar da vurdumduymaz olunur mu? Emniyetteki ifadeniz sırasında cep telefonunuza  “sehven” örgüt üyelerinin telefonları yüklenmişti. Bunu anlayabilirsiniz. “Sehvendir, olabilir” dersiniz. Yıllarınız, tanımadığınız kişilerin telefon numaralarını kendi telefonunuza yüklemediğinizi anlatmakla geçti… Sonunda devletin ilgili tüm kurumları köşeye sıkıştığı için “sehven” dediler. Diğer  uydurulmuş kanıtlar için karşı kanıtlarımız yeterli kabul edilecek mi.? Çanakkale’yi ve Sakarya’yı okurken yaşamamışsanız, burada bir saat bile dayanamazsınız. Kafayı yersiniz, işiniz biter.!

İçeride bu tür sorular bitmez. Hele de en kötü ihtimalden başlarsanız, asla sonunu getiremezsiniz. Size “karşı taraftan” birilerinin yardım etmesi gerekir. O kişinin dost veya akıllı biri olması da gerekmez.!  Bu tezgâhı planlayanların içinden,  budala bir kamu görevlisi, en çok işinize yarayacak olanıdır.

Aklımı kaçırdığımı düşünmeyin. Ne dediğimi biliyorum ben. Şu geldiğimiz günlere bakın. Suçsuz kişilerin, suçsuz olduklarını kanıtlayabilmeleri, kanıt toplamakla görevli kamu görevlileri içinden ahmak insanların varlığına bağlıdır. Onların yapacağı ahmaklığı, yakalamaktan başka çareniz kalmamış. En geçerli savunmaya bakın siz.!  Atatürk’ün Türkiye’sinin getirildiği durumu bırakın artık.  Akıllar topluca tutulmuş… Mantıklar devre dışı bırakılmış.! Kimsenin umurunda değil.!

***

Beklenen kasetler bu hafta sonunda ortalığa saçılmış yine. AKP Türkiye’sinde her türlü rezillik diz boyu. Başbakan ana muhalefet partisinin genel başkanına  “kaset mamulü genel başkan” diyor.!  Başbakan bu sözleri MHP yöneticilerinin özel yaşamlarına dair kasetlerin yayınlanmasından bir gün sonra söylemiş. Onları da ahlaksızlıkla suçlamış. Oysa bir başbakanın görevi, bu kepazeliğin daha fazla yayılmasını önlemekti.  Recep Bey ise nedense tam tersini yapıyor. Oy avcılığında  bu çirkin taktik bir işe yarayacak mı göreceğiz.!

 

TV kanalları ile yandaş internet siteleri, MHP yöneticilerinden Mehmet Ekici’nin, bir öğretmen hanımla öpüşürken kaydedilen görüntülerini görücüye çıkartmış. Odada dolaşan 4-5 yaşlarında bir de kız çocuğu var. Pırıl pırıl, afacan bir şey… O hala Ekici’nin getirdiği oyuncak kutusunu açmakla meşgul..

Siyasetçilerin özel yaşamını kamuoyu merak eder. Olabilir.  Bu nedenle onların özel yaşamları haber edilir. Nitekim IMF’nin Başkanı da benzer bir nedenle hapistedir ve bütün dünyada haber konusu edilmiştir. Olaydan önce, Fransa Cumhurbaşkanı’nın rakibi idi, şimdi ise değil.

Bu şekilde de rakipler diskalifiye edilebilirmiş.! Bize ne.! IMF Başkanı, kaldığı oteldeki bir hizmetçi kıza cinsel tacizde bulunmuş. Olayı komplo diyen de var, demeyenler de. Söylenenler doğru da olabilir, olmayabilir de… Ama o olayda IMF Başkanının özel yaşamı dışında, kimseninki teşhir edilmiş değildi.!

Bizdeki olay ise öyle değil. İlk bakışta gözden kaçırılmak istenen bir şey var. Burnumuzun ucunda duruyor. Kadın ve çocuğu elbette. Denebilir ki, Mehmet Ekici’nin özel yaşamındaki olağan dışılıklar haber konusu edilebilir. Ona amenna.  Ama aynı haberin içinde geçen, fakat korunması gereken bir anne bir de çocuk var!. Ey necip Türk milleti; bunu da görmezden gelecek misiniz.?  Anne ile çocuk habere kurban edilmiş durumdadır…  Kendinize gelin. Genç bir kız çocuğunun geleceğinin bir haber uğruna kâbusa çevrilmesi ile bir kadının özel yaşamına bu şekilde tecavüz edilmesi hangi insaf ve vicdana sığar.? En basitinden, hiçbir insan anne ve babasını seçme hakkına sahip değildir denebilir mi.?

Hani “suçların şahsiliği” ilkesi gereğince, suçu işleyen cezasını çekerdi.? Bu olayda hiçbir suçu olmayan o çocuk, hayatı boyunca ödeyemeyeceği bir cezaya çarptırılmadı mı.? Aynı şekilde kadının da özel yaşamına tecavüz edilmiştir. Zinayı suç olmaktan çıkartan AKP’nin,  iktidarını sürdürmek için, zinadan medet umar hale gelmesi daha da büyük rezillik değil mi.?

Bir başka açıdan bakıldığında, olayların arkasındaki planın, çok daha farklı kurgulandığı görülebilir. Bir siyasi iktidar, belden aşağı işlere tenezzül edebilir mi? İki partili sisteme beş kalmış ise, edebilir elbette,  neden etmesin ki? İş iktidarın sürekliliğine dayanacaksa,  rezilliğin bini beş para etse de AKP için ne yazar.!

Diğer yandan bu tür olaylar, hükümetin gidici olduğuna da işaret eder. Hiçbir hak ve özgürlüğü tanımayan bu hükümetin, birkaç oy uğruna en temel değerleri çiğneyip geçmesi,  bu fikre kanıt olarak gösterilebilir. Kasetleri yayınlayan sitenin parasını kredi kartıyla ödeyen kişinin, AKP’li olması, kredi kartı ödeme belgelerinin ortaya çıkması, AKP’lileri savunma yapmaya mecbur bırakmıştır.

Dinlemeler, ses kayıtları, sahte bilgi-belge üretimi, gizli kamera çekimleri ve siyasi şantajlar gırla gidiyor… Olaydan kim yararlanmıştır ve kim yararlanmaya çalışıyor.? Bu soruların yanıtlarını düşünmeden kimseleri suçlamayın!.. Sonuçlardan zanlıya gitmek çoğu zaman işe yarayabilir…

Aydınlık Dergisi, bir tertip üretim merkezini çok önceden teşhir etmişti. 16 Mart 2008 tarihli sayısında 35 kişilik CIA-Pentagon uzmanlarından oluşan bir karma heyetin, Türkiye’ye geldiğini haber vermişti. Bu heyet halen ülkemizde midir.? Amacı MHP’yi meclis dışında bırakmak olan, o büyük senaryoya göre, iki partili başkanlık sistemine geçilecekmiş.! Başkanlığa da eş başkan Erdoğan, yakışır mı yakışır… Hazret son 9 yılda her türlü deneyden geçirilmiş.  Tebligat işlerinde de oldukça başarılı. Maşallah hiçbir dersten de sınıfta kalmamış…

Kiralık siyaset bilimciler ve AKP’nin kurmay kadrosu,  bu stratejiyi bayağı beğenmiş gibiler. Onlara göre Türk halkının %70’e yakını muhafazakâr ve sağ görüşlü. Mecliste iki parti kaldı mı işleri daha da kolaylaşacak. Solun % 50’yi bulması hayal gibi bir şey. Her geçen gün yeniden parçalanıyor. Ondan sonra istenildiği kadar seçim yapılsın AKP her zaman iktidardır!..  Bütün bu rahatlık için, bugün bu kadar rezalete de katlanır hükümet…

O bakımdan kimse bu kaset operasyonunun MHP’ye yapıldığını sanarak kendini aldatmasın. Operasyonun asıl hedefinde oturan CHP’dir. MHP meclis dışı bırakılınca, CHP çok kolay rakip haline getirilmiş olacak.

Bu nedenle denebilir ki, her iki kaset olayının da mağduru CHP’dir.  O bakımdan MHP’nin meclis dışında bırakılmasını hedefleyen, bu okyanus ötesi büyük operasyona, hep birlikte karşı koymak zorundayız. Sorun tek başına MHP’nin  sorunu değil, hepimizin sorunudur.!

Av. Cemil Can

 

BAĞLANTILARI PAYLAŞALIM.!

SON KÖŞE YAZILARIM:       http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf3.htm

1:) 9 Yılın Hesabı: http://www.cemilcan.av.tr/9_yılın_hesabı.ppsx

2.) Aile Sigortası: http://www.cemilcan.av.tr/chp_aile_sigortası(2007_Sunusu).ppsx

3.) 41 Vaat: http://www.cemilcan.av.tr/41_soz.2007.ppsx

4.) CHP Ekonomisi: http://www.cemilcan.av.tr/chp_ekonomi.ppsx

5.) CHP Stratejisi(!)        :http://www.cemilcan.av.tr/s.302.htm

6.) Seçim Bildirgesi: http://www.cemilcan.av.tr/Seçim_Bildirgesi-.pdf

7.) Ekonomi Raporu: http://www.cemilcan.av.tr/ekonomi_raporu.pdf

8.)Çılgın Projeler: http://www.cemilcan.av.tr/s.303.htm

9.)Cemal'e Mektup: http://www.cemilcan.av.tr/s.304.htm

10.) APO Sokak Dedi: http://www.cemilcan.av.tr/s.308.htm

11.) Bin Ladin: http://www.cemilcan.av.tr/s.309.htm

12.)Recep'in ödülü: http://www.cemilcan.av.tr/s.310.htm

13.)Dedektif Çavuş: http://www.cemilcan.av.tr/s.311.htm

14.)Diğer paylaşımlar: http://www.cemilcan.av.tr/guncel-syf4.htm

 

http://www.medyagunebakis.com/ -http://www.tdfajans.com/

TDFAJANSToplum Dinamikleri Fikir Ajansı

Sosyal, Kültürel, Ticari, Eğitim ve Sanatsal Alanlarda;

Düşünce Üretimi. Paylaşımı. Toplum Yararına kullanımı.!

Bilgi Sahibi Olunmadan Fikir Sahibi Olunamaz.! Olunsa olunsa;

Ancak Başkalarının Fikirlerini Tekrarlayan Papağan Olunur.

 

* * * * * * * * * *

TEK YOL DEVRİM.!

YA İSTİKLAL YA ÖLÜM.!

Yaşasın Halkların Kardeşliği.!

KURTULUŞA KADAR SAVAŞ.!

ÜLKÜMÜZ TAM BAĞIMSIZ VE

GERÇEKTEN DEMOKRATİK TÜRKİYE.!

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP