KILIÇDAROĞLUNUN GÜNEY ve KAYA ZİYARETİ

Yılmaz Güney ile Ahmet  Kaya Üzerinden Toplanan “Prim”.!

Sanatla içli dışlı olanlar Yılmaz Güney hakkında: İyi bir aktör, başarılı bir senarist, usta bir film yapımcısı ve yetenekli bir öykü yazar derken, Ahmet Kaya için, Türkiye'de 1980 ve 1990'larda çıkardığı albümler ve verdiği konserlerle tanınmış Kürt sanatçı değerlendirmesini yaparlar…

Ben, bu niteliklere daha fazlasını ekleyebilirim: Onlar için aynı zaman iyi bir baba, iyi bir dost, iyi bir koca, iyi bir oğul, iyi bir komşu, iyi bir arkadaş, iyi bir yoldaş idiler de diyebilirim… Ama bir insan hakkında bir yargıya varabilmek için, onun her yönünü dile getirmek şarttır. Dürüstlük bunu gerektirir.!

Sosyalist Enternasyonal Konseyi toplantısı için Paris'te bulunan CHP Genel Başkanı, bu iki sanatçının mezarını ziyaret ederek, çelenk koyma nedenini, CHP’nin resmi sitesinde şu şekilde açıkladı:

-"Siyasetçilerin şunu kabul etmesi gerekiyor.  Sanatçılar aykırı insanlardır. Siyasi görüşlerine katılmıyor olabiliriz. Ama kültür sanat hayatına katkılarına saygı duyduğum için ziyaret ettim."(1)

Benim için bu kadarı yeterli değil.!

Dilerseniz bir de madalyonun öteki yüzüne bakalım: Yılmaz Güney, 1974 yılında Adana’da Yumurtalık İlçesi Hakimi Sefa Mutlu’ yu, kafasına kurşun sıkarak kasten öldürdüğü için,  19 yıl hapse mahkum olmuş bir katildir.! Uzun süre cezaevinde yatan Güney, bir yolunu bularak Isparta Yarı Açık Cezaevi’nden kaçtıktan sonra, Paris’e yerleşip “çalışmalarını” burada sürdürmüştür. Fransa’daki çalışmalarından en çok akılda kalan, Ermenilerle işbirliği içine girerek çevirdiği “Duvar” adlı filmdir...

O tarihlerde “Duvar” filmiyle, Avrupalı milletlere hangi mesajlar verilmişti.? (2)

Onları da öyle kolay unutamaz bu millet! O rezillikler, belleklerimizde bütün canlılığı ile yerlerini koruyor. Ermeni iddialarına çanak tutan “Duvar” filmi ise, her zaman başımızı öne eğecek bir yapıttır? İnanın bu yüce millet, 12 Eylül Faşist Rejimi’ni bile affedebilir ama, ülkesini elin gavuruna şikayet eden bu sanatçıları kolay kolay affetmez.!

 Ne yazık ki, o günlerde, bütün bu olup bitenlerin baş aktörü ise, bizlerin  beyaz perdeden her şeye rağmen indirmediğimiz “Çirkin Kral” Yılmaz Güney’dir.! Bunu da şimdilik bir kenara not edelim…

Ahmet Kaya’ya gelince;

"Bölücü PKK örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla, hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde toplam 10,5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açılmıştır. Haziran 1999'da Türkiye'den ayrıldı hazret! Yargılamaların sonucunda toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.(3) Onun durumu Yılmaz Güney kadar ağır değildir.!

Bölünmüş Türk haritaları önünde, zafer işareti yaparak süslediği konserleri, daha dün yapılmış gibidir… Madalyonumuzun öteki yüzünde de bunlar vardır maalesef.!

Şimdi sorumuzu sorma zamanı geldi:

Ey, Genel Başkan.!

Yerimizde olsaydınız “kültür sanat hayatına katkılarına saygı duyduğum için o mezarları ziyaret edip, birer demet de karanfil koydum” sözleriniz, sizi tatmin eder miydi.?

Yoksa bilmediğimiz veya aklımızın ermediği başka şeyler mi var, açıklamadığınız.?

Bu “kibarlık” gösterisi ile Kürtlerin oylarının alınacağına mı inandırıldınız.? 

Yoksa sizi de Baykal’ın çarşafa CHP rozeti takması olayında olduğu gibi, yanılgıya mı düşürüldüler.?

Gerçekten de “Gandi Kemal” bu tür “gösterilerin” oya dönüşeceğine inanıyor mu.?

Diyelim inandınız. Peki, ya bu hareketler ile incitilen insanları, hiç mi hesaba katamadınız? Sizi yanıltanlar danışmanlarınız ise, bundan böyle sadece halka danışın, asla yanıltılmazsınız.!

Halkın sağduyusuna inanın her zaman güvenin…

Yıllardır bu partiye gönül vermiş, her koşul altında “Atatürk İlkeleri” ni tavizsiz bir şekilde savunmuş yığınlar, CHP’nin AKP’lileşmesinden rahatsızlık duymuyorlar mı sanıyorsunuz.?

Sırası gelmişken, Baykal’a da gecikmiş bir soruyu sormak isterim:

Bu çağda, iktidar partisine benzeyerek oy devşirmek hayal değil mi.? Siyaset bilimi derslerinde, böyle bir başlık altında okuttuğunuz bir konu oldu mu hiç.?

Bir şeyin aslı ortada dururken benzerine neden itibar edilsin ki.? Peki, siz hangi düşünce ile çarşafa, onurumuz olan altı oku taktınız.? Buna değdi mi.?..

Sen ey halkın sempatik bulduğu, CHP’nin halka dönük İnönü’ye benzeyen yüzü, sen ey genel başkan Kılıçdaroğlu:

Kendi ülkesi aleyhine faaliyetlerde bulunan bu sanatçıları ziyaret ederek, nedir bize anlatmak istediğin.? Tarihte muhaliflerine şirin gözükerek iktidara gelen, bizim bilmediğimiz ama sizin bildiğiniz bir lider mi var? Hiç değilse, bu son sorunun yanıtını  e-posta ile adresimize gönderin.!

Hiç kuşku yok ki,  o mezarlara Tunceli Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu olarak çelenkleri koymuş değilsiniz. Ziyaret sırasında CHP Genel Başkanı sıfatını taşıyordunuz. Bu sıfatınızla mezarlığa, genel başkanlığını yaptığınız CHP’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları olan, Mustafa Kemal ile İsmet İnönü’yü ve onların kader birliği yaptığı kuvayı milliyeci arkadaşlarının ruhlarını da taşıdınız… Bizler, aynı yolda, yorulmadan yürümeye karar verenler; siz farkımızda olmasanız da, başımız önde, biraz  da mahcup şekilde,  arkanızda dimdik durup bekledik!..

Yatın kalkın da dua edin, hep birlikte misafirdik orada, yoksa bu yaptığınız yüzünden, Mustafa Kemal’den okkalı bir tokat  yiyebilirdiniz!..

Sonuç itibariyle,

Radikal gazetesine yaptığınız açıklama bize yetmez.  Bize ayrı ve gerekçeli bir açıklama yapma borcunuz var: Mahkemelerin terör örgütüne yakın bularak cezalandırdığı, aynı zamanda da bir hâkimi kafasına kurşun sıkarak öldüren bir kişi için –önemli bir sanatçı olsa da fark etmez- dua da yaptınız mı? Yaptıysanız eğer, Tanrı’dan onlar için nasıl bir dilekte bulundunuz.?

Siz, Tanrı’nın huzurunda  el açıp yakarınca, arkanızda duran bizlerin, ellerimizi havaya doğru kaldırmamız gerekiyor muydu?.. Bir de onu söyleyin bari.!

Bu duruşumuzla, YILMAZ GÜNEY İLE AHMET KAYA’DAN MAHKEMELERİN VERDİĞİ CEZALAR NEDENİYLE ÖZÜR MÜ DİLEDİK, YOKSA  GELECEK NESİLLERE ÖRNEK YURTTAŞ OLARAK MI GÖSTERDİK ONLARI.?

Satılık yurttaş Tuncay Güney’i ve katil Mehmet Ali Ağca’yı devletin televizyonuna çıkartarak,  program yapanları şimdi nasıl ve hangi yüzle  eleştireceğiz.?  Onlardan farkımız nedir,  bir ara bunu da anlatın bize.!

CHP’nin son iki genel başkanına son bir soru sorarak, bu tatsız konuşmayı bitirelim isterseniz:

Hadi itiraf edin bakalım, yoksa siz,  AKP’nin 8 yıldır yapmaya çalıştığı ve bizim “karşı devrim”  dediğimiz “toplumsal dönüşüm” ün, gerçekleşmesi için Türk solunu dizginlemekle mi görevlisiniz.?.! 

Öyle değilseniz, o zaman gecikmeden  gereğini yapınız.!

Osmanlı’nın küllerinden bir devlet kuran bu yüce millet, CHP’nin işgal edilip böyle bir plan için kullanılmasına da asla göz yummayacaktır;

Sizin için  de bir çözüm üretebilir elbet.!.?

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) http://www.chp.org.tr/HaberDetayi.aspx?NewsID=2017

(2) http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=12653

(3) Ahmet Kaya: PKK'lılara hitaben bir konuşma yapan Kaya'nın ağzından şu sözler dökülüyor: ‘‘Orkestrayla gelmedim. Gelseydim bu konser 20-25 bin marka mal olurdu. Dağdaki adamın paraya ihtiyacı var.’’

http://webarsiv.hurriyet.com.tr/1999/02/14/96381.asp

KILIÇDAROĞLU PARİS'TE MEZAR ZİYARET ETTİ

AHMET KAYA VE YILMAZ GÜNEY'İN MEZARLARINDA DUA OKUDU..!! Paris'te bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet, bu sabah erken saatlerde Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın mezarlarını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Pere Lachaise mezarlığına giderek, Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya'nın kabirlerine karanfil bıraktı. (Haber: Gülten ÖZBEY / PARİS (DHA)                               

"Katiller İçin Paris'e Gitmesin"

Yılmaz Güney'in Katlettiği Hakimin Yakınlarından Kılıçdaroğlu'na Sert Tepki.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Paris'te 'hakim katili' Yılmaz Güney'in mezarını ziyaret etmesine, Nevşehir'in Derinkuyu ilçesine bağlı Suvermez Belde Belediye Başkanı Yaşar Özdemir, hakimin amca oğulları, kuzenleri ve kasaba halkı sert tepki gösterdi.

Güney' in öldürdüğü hakim Safa Mutlu'nun yakınları, Paris'te, katili Yılmaz Güney'in mezarını ziyaret eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Katiller için Paris'e değil, mazlumlar için Nevşehir'e gel" çağrısında bulundu.

Suvermezliler, Yılmaz Güney'in mezarının ziyaret edilmesinin acılarını katlayarak artırdığını belirterek, "Kılıçdaroğlu 'Ben halkçıyım' diyor. Eğer gerçekten halkçıysa işte halk burada. İşte gerçek mağdurlar burada. Katledilen devletin hakimi Safa Mutlu'nun mezarı burada. Cezasını çekmeden Fransa'ya kaçan Yılmaz Güney'in mezarının bulunduğu Paris'te değil." diye konuştular.

KATİLİN DEĞİL MAZLUMUN MEZARINI ZİYARET ET

1974 yılında Yılmaz Güney tarafından katledilen hakim Sefa Mutlu'nun, aynı zamanda kuzeni olan Suvermez Belediye Başkanı Yaşar Özdemir, Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, "Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu birilerini ziyaret etmek istiyorsa hakim katilinin mezarını değil, mazlumun mezarını ziyaret etmeli." dedi.

Yılmaz Güney'in sanatçı kimliğine bir şey demediklerini kaydeden Özdemir, "Ama bilerek devletin hakimini öldüren bir kişiliğini de unutamayız. Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nu kınıyoruz." diye konuştu.

Başkan Özdemir, beldenin en güzel caddesinin isminin Hakim Safa Mutlu Caddesi olarak değiştirilmek üzere ilk belediye meclis toplantısında öneri sunacağını da açıkladı.

"SİLAH TÜRK ADALETİNE SIKILDI"

Hakim Safa Mutlu'nun amcası Şaban Mutlu ise yeğenine atılan kurşunun asıl Türk adaletine sıkıldığını söyledi.

Safa Mutlu'nun mert, cesur bir kişiliğe sahip olduğunu belirten amca, "Kendisi Adana'nın Yumurtalık ilçesine tayini çıkar çıkmaz önemli şahıslara ait tozlu raflardaki dosyaları incelemeye aldı. Önemli ağaları karşısına aldı. Ancak hiç kimseden korkmayan, sadece adalet için var olan bir kişi olarak görevini yapmaya devam etti." dedi.

Adalete, devlete kurşun sıkan birinin mezarını CHP gibi köklü bir partinin genel başkanının ziyaret etmesini kınadığını ifade eden amca Şaban Mutlu, "Kılıçdaroğlu bu hareketi ile bir katili kahraman hale getirdi. Bundan çok büyük üzüntü duyuyoruz. İsterdik ki genel başkan Paris'te katilin mezarını değil, mübarek Kurban Bayramı'nda mazlumun mezarını ziyaret etsin." diye konuştu.

"CHP'den il genel meclisi adayıydım. Neler kaybettiğini iyi düşünsün"

Hakim Sefa Mutlu'nun amcası Ahmet Mutlu ise kendilerinin parti mefhumu gözetmediklerini dile getirerek, ancak bir katilin mezarını ziyaret eden bir liderin kendilerine bir " başınız sağolsun" bile dememesinin manidar olduğunu kaydetti.

Hakim Safa Mutlu'nun, memleketin yetiştirdiği dürüst bir hakim olduğuna değinen Mutlu, "Kendisi kısıtlı imkanlarla okudu, hakim oldu. Yeri geldi yaz tatilinde inşaatlarda çalıştı. Dürüstlükten hiçbir zaman sapmayan bir Anadolu çocuğuydu. Maalesef Yılmaz Güney onu acımasızca katletti. Kasabamız o acıyı halen unutmuş değil. CHP Genel Başkanı'nın Güney'in mezarını ziyaret etmesi acımızı katladı." şeklinde konuştu.

Hakimin öldürülmesinin müessif bir olay olduğuna değinen Ahmet Mutlu, şöyle dedi: " O gün Safa Mutlu hanımına "içimde sıkıntı var. Biraz dışarı çıkalım, hava alalım" demiş ve birlikte film izlemek için Aile Gazinosu'nda bulunan Yılmaz Güney'in çekimlerini izlemeye gitmişler. Gazinoya geldiklerinde yanlarına Adana Belediye Başkanı Ege Bağdadur da gelmiş. Birlikte izlerken Yılmaz Güney gazino sahibine gerçek mermilerle atış yapmak istediğini söylemiş. Gazino sahibi "hakim burada, savcılığa da bakıyor. Kendisine sormam gerek" demiş ve hakime sormuş. Hakim Safa Mutlu da orada gerçek mermi kullanmanın uygun olmadığını söylemiş. 'Burada yaşlılar, çocuklar, hamile kadınlar var. Gerçek mermi kullanmanız uygun değil. Kanunlara aykırı' demiş. Buna karşın Yılmaz Güney 'Ben kralıyım" demiş. Buna karşın Safa Mutlu da " ben de devletin hakimiyim" deyince tetiği çekerek alnından vurmuş. Sonra jandarma yakaladı. Adalet 18 yıl ceza verdi. Fakat Isparta'da bulunduğu ceza evinden kaçırıldı. Biz acımızı göğsümüze gömdük. Ancak birileri sırf sanatçı diye katili haklı göstermeye çalışıyor. Bu bizi yaralıyor. CHP liderinin mezarını ziyareti ise bizleri iyice yaraladı. Biz kendisini buraya beklerken kendisi Paris'te katile gitti. Kaş yapayım derken göz çıkarıyor. Ben CHP İl Genel Meclis adayıydım. Ne kaybettiğini Kılıçdaroğlu iyi düşünsün."

BELDEDE 20 SAFA MUTLU VAR

Hakim Safa Mutlu'nun 20 yaşındaki, aynı adı verilen yeğeni Safa Mutlu ise "Devlete, hakime, savcıya kurşun sıkanlar teröristtir. CHP lideri bir teröristin mezarını ziyaret etti. Ben ise Safa Mutlu'nun adını taşımaktan gurur duyuyorum. Benim gibi ismi Safa olan beldede 20 kişi daha var. Kendisinin adını daima yaşatacağız." diye konuştu.

"KILIÇDAROĞLU YANLIŞ İŞLER YAPIYOR"

Suvermezliler ise "CHP lideri yanlış işler yapıyor. Gitti bir katilin mezarını ziyaret etti. CHP'yi sade bu beldede değil, Nevşehir genelinde de yok etti. Şiddetle kınıyoruz. Kendisi doğduğu yerleri unutmayan, dürüst, herkesin sevdiği bir kişi idi. Ailesi de öyle. Kılıçdaroğlu, katile devleti kurtaran bir kişi gibi davrandı. Gitti mezara karanfil attı, bilgisiz hareket etti. Bizler merhumu kalbimizde yaşatıyoruz. Kılıçdaroğlu ise katilini kahraman yapıyor." diye tepki gösterdi.