TEĞET GEÇİLEN DE VAR.

TEĞET GEÇİLEN DE VAR. DELİNİP GEÇİLEN DE.!

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

TEĞET GEÇİLEN DE VAR.

 DELİNİP GEÇİLEN DE...!

 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) 2010 İstihdam Görünüm Raporunu açıklandı.

Küresel krizin ‘emek’ piyasası üzerindeki etkisinin incelendiği raporda; krizin etkisinin en fazla görüldüğü ve ekonomik büyümedeki yavaşlamanın OECD ortalamasının iki katından fazla gerçekleştiği ülkelerin Türkiye ile Rusya olduğu belirtildi.

Raporda, “Latin Amerika ülkeleri ve Güney Afrika’da ekonomik etki OECD ortalaması kadar ya da biraz daha fazla gerçekleşti. Yükselen Asya’da ise ekonomik etki OECD bölgesinden önemli ölçüde düşük meydana geldi” denildi…

Rapora göre son kriz, ülkemizde gençler arasındaki işsizlik oranını %25,3’e ulaştırdı. Bu dönemde “iş adamı” olan gençler de var elbette. Onlar, hazinenin hortumlarına bağlanan iktidarın adamları veya yandaşları. O gençler için özel yasalar bile çıkartılmıştı.!

“Gemicik” sahibi olan bu ak çocuklar gibi imtiyazlı olanlar, bu orana dâhil değil…

OECD verilerinden anlaşılıyor ki, “kriz bizi teğet geçti” diyenler, doğrusunu söylemişler.!

“Deldi geçti” diyenler ise, sıradan vatandaşlar, onlar da yerden göğe kadar haklı.!

Avanta sırasının bir gün kendilerine de geleceğine inanarak bugünlere gelenlere,  hükümet bir kez daha sandığı gösteriyor… “Bir dahaki sefere” vaadi bu sefer  tutar mı, onu da  bilemem.!

 

KADROLAŞMALAR

Resmi Gazete’nin 07.07.2010 tarihli nüshasında yayınlanan; 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaların Sayıları ve Konfederasyonların Sayıları ve Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 2010 Temmuz İstatistikleri Hakkında Tebliğ’e göre,  en çok üyeye sahip olan Memur-Sen üye sayısını 15 bin 816 artırarak, 392 bin 171’e çıkartmış.

KESK’in üye sayısı 5 bin 218 azalarak 219 bin 195’e; Kamu-Sen’in ise, 6 bin 390 azalarak, 362 bin 600’e gerilemiş.!

Hükümetin yayınlandığı bu resmi istatistikler, bile kamu sektöründeki kadrolaşmalar hakkında bir fikir vermeye yetiyor. Hükümete yakınlığı ile bilinen Memur-Sen’e üye olanlar, hiç kuşku yok ki, hükümete yandaş olanlar ile yeni işe alınanlar… Yoksa  açlık sınırı altında ve  yerlerde sürünen memurların, (işveren) hükümete yakın bir memur sendikasında ne işi olabilir.?

 

ÖZELLEŞTİRMELER

CHP Zonguldak Milletvekili Ali Rıza Köktürk’ün soru önergesine yanıt veren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; AKP iktidarı boyunca 51 işletme, 1517 taşınmaz, 3 gemi ve 4 maden sahası ile araç muayene hizmetlerinin özelleştirildiğini söyledi.  Şimşek, toplam özelleştirme bedelini ise, 30 milyar 613 milyon 943 bin 855 dolar olarak açıkladı…

Özelleştirmelerden gelen paralara ek olarak, alınan dış borçlar da var.(1)

Bu dönemde yapılan borçlanmalar, Cumhuriyet döneminde yapılan tüm borçlanmaları katladı.(2) Hükümet bu kadar parayı ne yaptı?..

İktidar değişikliğinde hesabı sorulacak olan ilk soru budur…

Hükümetin  ‘fellik fellik’ kaçtığı ve cevabını veremeyeceği soru da budur.? 

Hiç şüphe yok ki, bu kapsamda pek çok kişi, sanık sandalyesine oturtulacak…

Bundan kaçış yok.

Alın size İstanbul’dan taze bir örnek. Sayıştay 7. Dairesi, İBB Hesap İşleri Daire Başkanlığı’nın 2007 hesap yılına ilişkin faaliyetlerinde 20 milyon 324 bin 984 TL’yi bulan kamu zararının tazminine ilişkin kararını 3 Şubat 2010’da verdi.

Aralarında eski Genel Sekreter yardımcısı Muammer Erol,  İSKİ Genel müdürü Mevlüt Vural, Fen İşleri Müdürü Abdurrahman Uçak ve Emlak İstimlâk İşleri Daire başkanı Mahmut Kocameşe’nin de bulunduğu çok sayıda bürokrat, zarardan sorumlu tutuldu.

Diğer Belediyeler ile kamu kurumlarında durum farklı mı sanki.?

Şimdi tüm kamu kurum ve kuruluşlarının Anayasa değişiklik paketine halkın “Evet” demesi için, neden seferberlik ilan ettikleri belli oluyor. Hesap veremeyeceklerini bilenler korkuyorlar…

Bu nedenle de 8 yıllık iktidarı süresince,  hizmetlisinden müsteşarına kadar tüm personeli değiştirilen “devlet” in, bu referandumda taraf olması anormal değil.!

 

İSRAİL İLE BİLEK GÜREŞİ

İsrail Başbakanını, bu kez Beyaz Saray’da sıcak bir şekilde karşılayan Obama’nın,  Netanyahu’dan gemi baskını nedeniyle, Ankara’dan özür dilemesi konusunda bir talepte bulunmadığı duyurulmuş. Beyaz Saray’ın yaptığı açıklamada da ABD-İsrail arasındaki KIRILMAZ ÖZEL İLİŞKİ’ nin altı çizilirken, Türkiye’ye yönelik bir ifade yer almamış...

 

Objektif haber yapan basın organlarının, geçen haftalarda öne çıkarttığı haber aynen böyleydi. İç siyasette tükenmiş olan hükümetin, dış siyasette bir atak yaparak soluklanması düşünülürken, tam aksine hüsrana uğraması konuşuluyor. Bu durumu en güzel ifade eden,  görüşme sonrasında söylenen taraflar arasındaki “Kırılmaz Özel İlişki” sözleri oldu…

 

FEDERASYON

Son günlerde artan PKK teröründen bıkan insanlar, Kürtlerle “birlikte yaşamak zorunda mıyız” sorusunu tartışmaya başlamış. Çok okunan bazı gazetelerin ‘ünlü’ köşe yazarları da bu tartışmalara katılmış. Hatırlar mısınız bilmem, ”federasyon” fikrini ilk ortaya atan Özal’dı. Aradan geçen bu kadar zaman sonunda Kürtler sırayı ‘federasyonu’ tartışmaya kadar getirdiler.!

Bu fikri benimseyenlerin, öncelikle şu soruya bir cevap vermeleri gerekir. Anadolu’nun Doğu’sunda bir “Federe Kürt Devleti” kurulmasını savunanlar, diğer bölgelerindeki Kürtleri  Doğu’ya  göç etmeye razı  edebilecekler mi.? Zira, “Doğu ‘bizim’, Batı’ya da ortağız” fikrine kargalar bile güler.!

 

DARBE DİZİLERİ

“Balyoz Darbe Planları ile ilgili belgelerin yayınlanması için Başbakan ve devlet istihbaratının başı tarafından teşvik edildik” demiş Yasemin Congar.

Hanımefendinin eski eşi bir CIA ajanı olarak biliniyor. Taraf Gazetesi’nde Genel Yayın Müdür Yardımcısı olarak görev yapan bu zata ‘kabadayılık’ (!) oradan bulaşmış.!

Çok eskiye gitmeye ne hacet var;  daha yeni (11.07.2010 günü) patronu Ahmet Altan da “Saldıracak mısınız, gazeteyi mi bombalayacaksınız, F-16'ları mı göndereceksiniz.?” diyerek Genel Kurmay Başkanı’na meydan okumadı mı.?(3)  Baştan aşağıya provokasyon kokan, bu kabadayılığın arkasındaki güç,  şimdi ortaya çıktı. Böyle bir densizlik  Çetin Altan’ın  oğluna yakıştı mı  derseniz, yakıştı.! Hatta ikisine de yakışır.!

 

2003–2005 yılları arasında Türkiye’de görev yapan ABD Büyükelçisi Eric Edelman, hükümet yanlısı ve ABD ile yakın ilişkileri olan bazı isimlerin, darbe hazırlık planları niteliğinde bir takım belgeler getirdiklerini, ancak incelemeler sonucunda bunların ‘sahte’ olduğunun belirlendiğini söylemiş.

Bu açıklamalar üzerine, yazılı bir soru önergesi hazırlayan CHP Milletvekili Atilla Kart önergesinde:”Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı odaklı bir ‘karargâhın’ illegal şekilde çalıştığını ve toplumsal ‘manüplasyonlara’(4) yol açtığını doğrulayan gelişmeler söz konusudur” diyerek, devlet içindeki illegal bir örgütlenmeye dikkat çekmiş.

“Derin Devlet” teorisyenleri nedense bu konuda dut yemiş bülbül gibi… Demek ki, onlar da Yasemin gibi…

Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ, ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın polis tarafından bir gazeteye servis edildiğini belirterek, “Ergenekon Davası” kapsamında Prof. Dr. Mehmet Haberal ile yazar Mustafa Balbay’ın tutukluluk hallerinin devam etmesinden üzüntü duyduğunu ifade etmiş…

Silivri’de çadır kurup,  açlık grevi yapacak değildi herhalde. Bu gelişmeler “Ergenekon Komplosu” nun çöktüğünü de gösterir.!

Üst düzey pek çok komutan hakkında,  uyduruk gerekçelerle dava açılan bir dönemde, Genel Kurmay Başkanı’nın söylediği bu sözler son derece önemlidir beyler…

“Ergenekon Mahkemesi” nin Genel Kurmay İstihbarat, MİT ve Emniyet İstihbarat’tan ‘Darbe Planları’ ile ilgili olarak istediği bilgiler için, Emniyet’in bir ay süre istemesi dudakları uçuklattı. 

Davayı izleyen hukukçuların ağzı bir süre açık kaldı. Emniyet İstihbarat’ında bilgi varsa, bunları mahkemeye ibraz etmek 15 dakika bile tutmaz. Bir ay süre istemek,  akıllara “acaba bunlar belgeyi tarlaya mı diktiler ki, bir ay sonra büyümesini bekleyecekler” sorusunu getiriyor!..

CNN Türk televizyonu, “Darbe Planları”nın  Samanyolu TV’nin yayınladığı ‘Şubat Soğuğu’  dizisinden sonra ve bu diziyle uyumlu olarak hazırlanmış olmalarına dikkat çekmiş.! Albay Çiçek :Dizide Haziran 2009'da ortaya çıkan "İrtica ile mücadele eylem planı" belgesindeki her maddenin bölüm halinde yer aldığını tespit ettiklerini” ifade etmiş.!(5)

 

ÖZGÜRLÜK MEŞALESİ

Bütün bu karanlık tabloya rağmen, Kılıçdaroğlu  ‘özgürlük meşalesi’ni yakarak, kasaba köy demeden Anadolu’yu tutuşturmaya başlamış.  Muhafazakâr yapısı ile iki dönem AKP’ye oy deposu görevi yapan Karadeniz’in, artık aklı başına gelmiş. Gandi Kemal’e Trabzon’da yapılan karşılama töreni, son derece önemli ipuçlarını da ele verdi. Geçen yılın fındığını, farelere yem yapmak zorunda kalan köylü kadınlar, en arka sıralardan: ”Oğlum Kemal, bu akşam benim misafirim ol. Fındık paramı alamadım, onu boş ver; sana anlatacağım başka dertlerim var” diye bas bas bağırmışlar! Kulaklarımla bu seslere tanığım.!

 

Gandi Kemal halkı dinliyor… Halk Kemal’e güveniyor…

İkinci Kurtuluş Savaşımızda da bir Kemal’in önderliğine ihtiyaç vardı; o da geldi…

Doğrusu, Mustafa Kemal’in koltuğunda oturan Gandi Kemal’e de, bu savaşta başkomutanlık yakışıyor.!

Adı Kuvayi Milliye ile özdeşleşen Burhaniye’den yükselen ses, Ardahan’ın ötesinden yankılanıyor.! Hoş geldin Gandi Kemal! Bir yol bize de uğra.!

“Dağ Başını duman almış; Gümüş dere durmaz akar” marşı ile başlayan yürüyüş kartopu gibi büyüyerek sürüyor…

 

Sakın yorulma Gandi Kemal!.. Anadolu ağlıyor!..

“Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla yorulmazlar.”

Bunu da hiçbir zaman unutmayın…

Av. Cemil Can

 

DİPNOTLAR:

(1) Türkiye'nin brüt dış borç stoku, 2010 Mart ayı sonu itibariyle 266,6 milyar dolar oldu.Ülkenin net dış borç stoku da 149,5 milyar dolar olarak belirlendi.

Hazine'den yapılan açıklamaya göre, Türkiye Brüt dış borç stoku, 2010 yılı ilk çeyreği sonu itibarıyla 266,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Özel sektör borçlarının toplam dış borç stoku içindeki payı 169,2 milyar dolar (yüzde 63,5), kamu kesimi borçlarının payı da 84,9 milyar dolar (yüzde 31,8) oldu.

Merkez Bankası borçlarının toplam borç stoku içindeki payı da 12,5 milyar dolar (yüzde 4,7) olarak belirlendi.

http://www.haber5.com/iste-turkiyenin-dis-borc-stoku-haberi–4690.aw

(2) Erdoğan döneminde özellikle iç borç artışı, Cumhuriyet tarihinde oluşan toplam stoku aşt

http://www.frmtr.com/genel/2683814-dis-borclar-rekor-kiranlar-akp-dönem-dönem-dis-borclanmalar.html

(3)http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=750037&title=ahmet-altan-genelkurmay-baskanina

(4) Manüplasyon nedir.?  Manüplasyon: piyasalarda hile ile kazanç elde etme olayıdır.

www.bilgiara.com

http://www.bilgiara.com/bilgi/mtet-manuplasyon-nedir/

(5) http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/07/06/albay.cicekten.subat.sogugu.dizisi.iddiasi/582395.0/index.html

 

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP