Keferenin Matematiksiz Kürt Çetelesi -2

Büyük çete Kefere(CFR) kurduğu yerli çeteler aracılığıyla halkımızın aklını karıştırmaya devam ediyor. İstiklâl Harbinde kaç Kürt ölmüş, mezar taşlarında şehir adlarına bakıp çetele tutuyor. Sanki o şehirdeki herkes Kürt imiş gibi bir daha yanılsatma yapıyor.

Ey gafil! Bre kefere!

Sarıkamış’ta mezar taşları yok diye oradan hiç söz etmezsiniz.

Edemezsiniz, çünkü aklınız almaz, matematiğiniz yetmez orada ölenlerin kimliklerini açıklamaya.

Orada birbirine sarılarak ölürlerken kim kiminle sarılmıştı diye bir çetele tutamazsınız. Çünkü öylesine karışmıştır ki etleri ve kemikleri, DNA testi için bile parça bulamazsınız.

Rahmetli babaannem, ilk oğlu 16 yaşında orada şehitti, hepsine bir dua gönderirdi; “Asılları nesilleri kesilmiş, adları kaybolmuş, izleri silinmiş şehitlerimize sen ihsan eyle ya Rabbim!”

İşte benim halkımın hafızasındaki kayıtlar budur. Siz o kayıtları çetele tutamazsınız.

Ey kefere Ceferenin çetelecileri!

Bir zahmet Kahraman Maraş, Elbistan, Şanlı Urfa, Gazi Antep, Kozan, Doğan Bey, Saim Bey şehitliklerinin mezar taşlarına bir bakıverin.

Yemen çöllerinde yatan evlatlarımız kimdi diye bir merak edin, ha, olmaz mı?

Bakın, Yemen türküleri bize gidenlerin nereli olduklarını söylüyor.

“Burası Muş’tur…” ve bu sözü Muş değil Huş’tur diye çevirmeye çok çalıştık ama tutmadı! “Onbeşlilere Ağıt” türküsü, Tokat’dan gidenlerin yaşını bile söylüyor. “Asker ettiler beni da kuram çikti Yemen’e” türküsü, Rize’den gidenleri söylüyor. Muş, Tokat, Rize…

Hepsinin kanı Yemen çölünde birbirine karıştı! Biz istemedik ölmeyi, dirliğimizi İngilizler bozdu, onlar bizim kanımızı birlikte akıttı, bizi kaynaşmış kitle yaptı, millet yaptı…

Şimdi birlikte öldürdüklerinizi birbirinden nasıl ayıracaksınız? Onları ayıramaz, adlarını sayamazsınız.

Ama, Yemen’de Samileştirdiğiniz Beyaz Türkler, Samed’ler kimdir iyi bilirsiniz. Samileştirdiğiniz Kürt aşiretini de bilir, adlarını sayarsınız.

Ya Osmanlı-Rus harbinin şehitleri ve esirleri kimlerdi, bilir misiniz?

Sibirya’nın esir kamplarında bir kaşık çorbayı bölüşenler, o soğukta birbirine sarılanlar kimlerdi? Kaçı geri döndü gidenlerden? Kaçının Tatar, Yakut, Çuvaş, Terek, Kazak, Başkurt Türk kızlarıyla evlenip orada kaldıklarını bilir misiniz?  

Peki, Doğu Anadolu’da Kazım Karabekir Paşa’nın askerleri kimlerdi? Ya onun yedirdiği, yatırdığı, okuttuğu 6 bin savaş yetimi kimlerin çocuklarıydı?

Karabekir Dede’nin evlatları hangi şehirlerin yetimleriydi? Onların içinde 2 bin evladının Ermeni olduğu bilinir, diğerlerinin hepsi Türk-Müslüman kimliği içinde sayılırdı.

Burada enteresandır, şunu görelim: Doğudaki savaşlar sırasında Müslüman olan herkesin ortak bir kimliği ortaya çıkmıştır, o da Türk Milletidir. Hatta orada Ermeni çocuklar da Türklerin korumasında olmuşlardır. Yani, o savaşlardan ortak adımız tarihe Türk Milleti olarak yazılmıştır.

Şu çetele meraklısı çetelere bir önerim var:

Bütün Doğu Karadeniz il ve ilçelerinde eski nüfus kütüklerine bir girsinler, “SARIKAMIŞ’A GİTTİ, DÖNMEDİ” notu düşülmüş olanlara bir baksınlar. Bu şekilde Erzurum, Kars, Ağrı, Tunceli, Muş, Bitlis… Bir bir dolaşsınlar, bakalım ne görecekler.

Şimdi KEFERE, hazırladığı “yanlış bilgilendirme” malzemelerini, tarafı belli medyaya servis ederek, “zihinleri parçalama açılımı” başlattı, bunu bilelim.

Benim halkımın sağduyusu, keferenin çetelesinden sağlamdır.

Canlarım, sağduyunuzu, yani akıl sağlığınızı korumanız dileğiyle bir önerim var: 

Böyle matematiksiz çeteleleri önünüze uzatanlar çıkacaktır. Adına ister Türk Solu desin ister Türk Sağı, onları elinizin tersiyle itmenizi öneririm.

Mahiye Morgül - 26.9.2009