HÜSEYİN AVNİ PAŞA GERÇEĞİ.1

Mareşal Gazi Serasker Hüseyin Avni Paşa Neden Yeniden Medyada? Enteresan biçimde birden malum medyamız büyük savaşçı Hüseyin Avni Paşayı hatırladı. O büyük saygın Osmanlı Paşasına etmedik hakaret bırakmıyorlar.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

HÜSEYİN AVNİ PAŞA GERÇEĞİ

 

Mareşal Gazi Serasker Hüseyin Avni Paşa Neden Yeniden Medyada? Enteresan biçimde birden malum medyamız büyük savaşçı Hüseyin Avni Paşayı hatırladı. O büyük saygın Osmanlı Paşasına etmedik hakaret bırakmıyorlar. Neden birden 1876’da nasıl öldürüldüğünü anlatmaya başladılar acaba diye insan merak ediyor.

 

Ben de onu değişik kaynaklardan aramaya başladım. Daha doğrusu, dedemin yeğeni yazar Aka Gündüz’ün asıl adı da ona onun adı verilmiş gibi Hüseyin Avni’dir ve kaynaklarda askeri okulda öğrenci olduğu dönemdeki bir olay anlatılırken “Onun sarayda itibarlı bir akrabası vardı” diye bir söze rastladığım için, merakım iyice arttı. Çünkü Hüseyin Avni Paşa’nın adı, hele akrabası olduğunu söylemek, tehlikeli bir şey söylenmiş gibi, hep sansürlüdür.

11.8.2009 tarihli Yenişafak’ın bilgi sunarda yayınlanan sayısında, bir üniversitede de görevli olan yazar Mazhar Bağlı, Cumhuriyetten nefretini kusarak,  “Laik, tepeden inmeci. Evrensel olmayan hukuk ilkelerine dayanan Ulusalcı-Kemalist proje sona erdi. Biraz geç oldu ama sonunda oldu.” diyerek başladığı köşe yazısında, lafı Hüseyin Avni Paşa’ya getirerek dedi ki, “Unutmamak gerekir ki bu sistemin temelleri ta 1850'lerde Jön Türk'lerin çete reisi Hüseyin Avni Paşa'lar tarafından atılmıştı ve değişmesi de kolay olmayacaktır.”

 

“Bugünkü kimi atama ve tartışmalar Hüseyin Avni Paşa'nın hikâyesine çok benzerler. Saraydaki valide sultana sarkıntılık ettiği suçlaması ile sürgüne gönderilen paşa, bir süre sonra çok daha önemli bir makama, Bahriye Nazırlığına atanır. Ama sonunda sultanın taraftarı olan bir binbaşı olan Çerkez Hasan tarafından bir âlem masasında öldürülür. Aslında Hüseyin Avni Paşanın bu darbeci sistemin genlerine yerleştirdiği ilginç bir zaaf da var. İşte tüm bu işler de bu zaaftan dolayı bu çetenin başına gelmektedirler. O da kurmaya çalıştıkları sisteme ve yerleştirmek istedikleri değerlere kendilerinin de inanmıyor olmalarıdır. Hüseyin Avni Paşa da nihayetinde hem kendisine hem de sahip olduğu ideolojiye inanan birisi olmadı hiçbir zaman. Saraydaki valide sultana sarkıntılık eden bir adamın o ülkenin geleceği üzerine irad buyurduğu nutuklara kalben inanmasını bekler misiniz? Bugün sistemin bekçisi olduğunu söyleyenler de bu noktadan kaybediyorlar, hem kendilerine inanmıyorlar hem de sahip oldukları ideolojiye, hem ahlaktan, vatanseverlikten bahsediyorlar hem de vatanın asıl sahibine sarkıntılık ediyorlar çünkü bunların genel anlamda inanma ile ilgili ciddi bir krizleri var.”

 

“İktidar açısından son bir adım kalmıştır, bu kötü ruhları tamamen kontrol altına alabilmek için yeni ve sivil bir anayasaya yapmaktır. Dengesi tamamen bozulan bu anayasa toplumun dengesini bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır artık”…

“Son olarak bu ülke artık üstadımız Ahmet Altan'ın hayal ettiği gibi olacaktır bundan emin olabilirsiniz… Artık üstadımız da damaklarımızda unutulmaz tatlar bırakan yazılarına başlayabilir, her gün bu kötü ruhların şimdiye kadar ettikleriyle mesaisini harcamasına gerek olmayacak. Hafta sonları uçağa atlayıp Şanzelize'de (Avenue des Champs-Élysées) gününü gün edip geri gelecek ve her gelişinde elinde bir demet çiçekle bize gelecek, biz de şairin dediği gibi buyurun hoş geldiniz az ilerisi kalbim diyeceğiz.”

(yenisafak.com.tr/Yorum/?t=11.08.2009&i=204256) - Yenişafak yazarı, üstadı Ahmet Altan’a adeta “padişahım çok yaşa” diyerek bitiriyor yazısını.

 

Mareşal Hüseyin Avni Paşa’ya Neden Bu Kadar Çok Hakaret Yapılmaktadır.

Yukarıdaki yazıdan sonra bunu gayet iyi anlayabiliyorum. Elbette bu kadar çok saldırılan bir Osmanlı Paşası, şu demek ki muhakkak İngiliz ve Fransız krallarını, hatta Rus Çarını çok tedirgin etmiştir!

Kısası; Abdülhamit’in bile anılarında ondan söz ederken söylemeden geçemediği, “en büyük askeri dirayet onda olduğu” için, Osmanlı’nın parçalanmasına engel olabilecek en ehliyetli asker o olduğu için…

İngiltere’ye aşırı borçlanan ve artık faizi bile ödeyemeyeceğini ilan eden Abdülaziz’in, faiz borcuyla geçinmeye alışan İngilizlere panik(!) yaşattığı bir sırada, tam da İngilizlerin Osmanlı’dan borcuna karşılık toprak koparmaya başladığı, Filistin’de Yahudi zenginlerin toprak satın almalarına izin çıktığı bir sırada. Galata bankerlerinin köylüyü borçlandırarak ümüğünü sıktığı bir zamanda köy sandıkları (Ziraat Bankası) kurarak halkı ecnebi tefecilerden kurtaran Mithat Paşayla birlikte hareket ettiği için. O mali sıkıntılı günlerde İstanbul Ermenilerine Rusya’yı kurtarıcı gösteren Büyükelçi Pavloviç İgnatev’e göz yumulmasına dayanamayan Şeyhülislam Hayrullah Efendiyle birlikte hareket ettiği için. Girit ve Karadağ isyanlarını bastırarak İngilizlerin planlarını bozduğu için…

 

Eğer Mareşal Hüseyin Avni Paşa yüzünden, emperyalistlerin bu topraklardaki planları yüz yıl gecikmişse, ona ne kadar hakaret etseler az değil mi ya?

Şimdi onun akıbetini hatırlatmak istiyorlar. Onu hatırlatarak hepimize ve Kemalin Askeri olanlara akıllarınca gözdağı veriyorlar.

 

Mareşal Hüseyin Avni Paşa hakkında bilgisunarda (internette) neler yazılmış bir baktım, ona daha neler demiyorlar ki! Efendim, babasının adı “Eşekçi Ahmet” imiş…

Ailesi de aşağılanarak onu küçültme çabası nedir? Silivri Mahkemesinde okunan iddianamedeki küfürleri anımsatıyor; aynı kalemden çıkmış gibi!

Öldürüldüğü toplantı odasından “âlem odası” diye söz eden Yenişafak yazarları, Osman Selim Kocahanoğlu’nun “Mithat Paşa’nın Hatıraları” adlı kitabından aldığım aşağıdaki fotoğrafına iyi baksınlar.

 

Bu fotoğrafta Serasker Mareşal Gazi Hüseyin Avni Paşa ve öldürüldüğü oda görülmektedir. Burası Mithat Paşa’nın konağında bulunan kabine toplantı odasıdır. Bu konak da daha sonra yakılarak cezalandırılmıştır.

Demek, düşmanlarımız onların bizi mahvetme planlarını bozduğumuzu hiç unutmuyorlar. Ama artık biz de her şeyi yeniden hatırlamak ve halkımıza gerçeği anlatmak zorundayız!

Saygılarımla.

Mahiye Morgül - 25.8.2009 (devam edecek)

 

Atatürk'ün fikir babası, "çetenin reisi", "Yeni Türk" Hüseyin Avni Paşa!

 

Darüşşafaka Lisesini Hüseyin Avni Paşa'nın şehit çocukları için kurduğunu, bugün bir tarikatın vakfına verildiğini...

 

Askeri Tıbbiye açtığını, İlk Türkçe Tıp Lügatı yazdırdığını (GATA'yı  27 Mayısçı Suphi Karaman'ın kurduğunu da) bilir miydiniz?

 

Askeri Okullar için İlk Türk Tarihi kitabını yazdırdığını...

 

Onu yok etmeden Osmanlı'yı Sevr'e götüremeyeceklerini anlamışlardı...

Askeri dehasını MSB kaynaklarından öğrenmek ister misiniz?

 

Ya Abdülaziz'in 11 yaşındaki cariyesi Pervin'in Yıldız Mahkemesinin en önemli tanığı olduğunu biliyor muydunuz?

 

Ekteki araştırma yazılarımda daha çok sürpriz bulacaksınız.

 

Selam ve sevgilerimle

 

Mahiye Morgül

 

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP