Kirli Ellerin Gladyosu

Roma kralı Sezar, ki o bu savaşlar için Cenevizli bankerlerden en fazla borç alan kral olarak da tarihe geçti, ve komutanları Sulla, Lukullus, Pompey; Pantus Oğuz kralı Büyük Bedri ile 48 yıl savaştılar, yağmaladıkları hazineleri MÖ.63.Roma’ya taşımak aylar sürdü;

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

Kirli Ellerin Gladyosu

 Kirli Ellerin Gladyosu Tarih Belleğimizi Formatlıyor/Sıfırlıyor!

MÖ1.yy’da, Anadolu’yu tarihten ve hafızalardan silme cezası vererek yerle bir eden;

- Roma kralı Sezar, ki o bu savaşlar için Cenevizli bankerlerden en fazla borç alan kral olarak da tarihe geçti, ve komutanları Sulla, Lukullus, Pompey; Pantus Oğuz kralı Büyük Bedri ile 48 yıl savaştılar, yağmaladıkları hazineleri MÖ.63.Roma’ya taşımak aylar sürdü;

- Babasının yıktığı şehirlerin üzerinde tarla süren ve Milat ilan ederek ötesini yok sayan oğlu/Jül Sezar;

-Anadolu’da direnen şehirlere yakma cezası veren Neron (komutanı Korbula, MS1.yy);

-2.yy’da İstanbul’u 2 yıl kuşatıp aç bıraktıktan sonra esir alıp arkasından yakıp yerle bir eden  Septemus Seferus;

-ve 3.yy’da Suriye (antik Türkmeneli ve Filistin) ve Anadolu’daki en büyük yıkımları yapan Zalim Klaudio (Gladyo, Claudius);

Bugün  3.bin yılda, o zalimlerin karşılığı GLADYO’dur. Enteresan benzerlikle bugün İtalya’daki operasyonlarının adı da Gladyo’dur! Ve o bir NATO Örgütüdür.

Gladyo, NATO’nun girdiği ülkelerde bütün o ülkelerin tarihinde direnen ruh ne varsa hepsini siliyor…

Fransa, Yunanistan, Belçika, İtalya ve Türkiye’deki Gladyo operasyon adlarındaki açılımlara bakıldığında, adları aynı merkezden verilmiş gibi enteresan benzerlikler görebiliyoruz.     

1-Fransa’da; Rose des Vents “Rüzgâr Gülü”.

Fransızca, sekiz rüzgâra göre yön gösteren desenin adı; Rose des Vents.

Sekizli yıldız Asya-ŞAMAN kökenini ve  Farsi-PERS -Asya bağlantısını verir.

VEN-Ti-Us; Pan-ti-us, PAN-Sİ; Çoban, PAN Işık-ları. PAN soylular, PANTUS ile sesdeştir.

ROSE DES;  Uri-Os Atası (Edesi, ata bağı). Atası Pan-ti olan Ur-Ose (İris)...

Pan soylu olmak, dağlı PAİAN/Pagan olmak, dağlarda EPHE-İAN olan, Efe gibi, İvan, Ven gibi olmak… Fransızca VEN-ti-us; Pan gibi olan…

Pan atası Opatore Büyük Bedri öldüğünde (MÖ.63), bütün Avrupa yaslara girmişti. Ölümünden sonra tanrılaşmış adlarında ikisi Anadolu tanrılarıdır; Mitras ve Marduk. Hıristiyanlığın felsefesi bu direniş tanrısını altetmek üzere oluşmuştur.  

Paris’i kuran Paris, Türk yurdu Truva’dan batıya giden komutandır. Truva ve batı Anadolu Kaşgari Oğuz hanedanı olan Part/Pers/Farsiler tarafından yönetilirdi.  Marsi-ulia sahillerinde izleri vardır. Fransa devletinin temel harcında onlar vardır, milli marşları Mersailles (Mersi Ulu-Oz) onlarındır. Parsi/Farsi/Marsi’lerin sembolü de sekizli güneştir.

Pergene, Vergini/Virjin yıldızı da odur. Makedonya antik parasındaki PAR-Gİ ENE de sekizli olup TC Cumhurbaşkanlığı forsunun ortasındaki gibi, ara ışıklarla onaltılıdır.

Bugün, Fransa’nın ilerici direnişçi tarihini silmek için, Paris şehrini kuranlardan direnişçi Fransız Komünistlerine kadar, 1848 Paris Komününü yaratanları da katarak, hepsini kirlilikle eşleştirmek suretiyle, "Ulusal hafızayı formatlamak" isteyen bir zihin çökertme operasyonu yapılmakta olduğunu görebiliyorum. Fransa’daki operasyonun adı bu nedenle “Rose des Vents” olmuş diye düşünüyorum. Özetle, direnişçi, antifaşist cumhuriyetçi ve komünist bellekleri tahrip operasyonun adıdır “Rose des Vents”.  

2-Yunanistan'da; Sheep Skin (Koyun Postu).

Altın Post için Doğu Karadeniz’e açılan savaşçı denizci Argonotları kastediyor olmalı.

Milattan önce, bugünkü OSETYA'da, yedi vadiden akan (Kaf Dağlarının kutsal yedi kavramı) dereler altın tozlarını da beraber getirirlerdi. Halk, bu altın tozları toplamak için akan suyun içinde koyun postu bırakırdı. Bir süre sonra altın tozları postun tüylerine takılırdı; çekip kaldırınca ışıldayan bir ALTIN POST ortaya çıkardı.

Antik Yunan denizcileri Argonotlar, Kafkasların ALTIN POST’unu almaya/çalmaya Doğu Karadeniz'e sefere giderlerdi. Orada, Osetya (Oğuzatayurdu), Abhazya (Oğuzapayurdu) ve tüm Kafkas İberia’sında (Peria Toroslar) Dor/Zor/Ser/Azer Oğuz beylerinin topraklarında, onlara direnen Maz inanışlı (Amazon) savaşçılarıyla, kendilerince kahramanca savaşırlardı.

Roma’ya vergi vermeyen bu bölgeye Halk/Kholk bölgesi denirdi. Antik adıyla Kolk-isiği/Eğsi Halkı, KOLKHİS’liler, altın postu kolay kolay kaptırmadıkları gibi Roma’ya vergi de vermezlerdi. Vergi vermeme sınırı Rize Kalesinden başlardı, o nedenle antik adı “Sinor” kalesidir.

Yeri gelmişken; altın sarısı-kırmızı ve sarı-lacivert renkli bayraklar, yedi sarı ışık, sekiz köşeli İştar/Toros yıldızı gibi simgeler, Kafkas kökenli olmanın sembolleridir. Oset (Alan) ve Katalan bayrağı aynı tarihi nedenle aynı renktir. Abhazya bayrağı keza, aynı tarihi nedenle lacivert ve yedi sarı ışıklıdır.

Adları Helen olmadan önce, antik Yunan oligarkları, altın posta sahip olmak için çok sefer yaptırdılar, çok kayıp verdiler, seferden eli dolu dönenler büyük kahraman oldular. Eğer teslim aldıkları bir Amazon kadının altın kemerini (Dorabuluz Kuşağı) de getirmişlerse… Hem kemeri para ederdi hem kendisi; Attika’da en pahalı köle Amazon kadınlardı, İskender bile yendiği 3.Darius’un yeğeni Panti-Ece’yi kedine eş olarak aldı, bir gemi dolusu Amazon savaşçıyı da Atina’da köle-metres olarak sattı. Attika’daki Amazonya Mahallesi budur.

ARGONOT’LAR, namlı savaşçı zengin Yunan denizcileri olarak anılır oldu.  Sözcüğün fonetik açılımı: AR-GUN-Ata; Atası/can bağı ER-GON olanlar.

Nasıl da Ergenekon ile sesdeş oluverdi! Antik Yunanlılar, Pelasg ve Akka’lar kuzeyden girmiş olan bizimle amcaoğullarıydılar, daha yüz yıl önce dillerini Türkçeden temizlediler. Demek sırada Yunan halkının hafızalarını temizlemek var!

 

3-Belçika'da; SDRA.

Yani İsi-Dora, İştar. Kafkas Ay Tanrısının adı. Diğer açılımlarında Darius, İdorus, Tor-os, vb. Tuna nehri’nin antik adında da İstur adı vardır.

Austuria sözcüğü içinde de İSİDOR-ya adı saklıdır. Sanki Alp dağlarının ve Tuna nehrinin çevresi Dor Esiği, Uşaklar (boylar) yeridir. Perslerin direniş tanrısı Mitras’ın Avusturya’da altın heykeli bulundu ve bu ülkede Mitraizm 1.yy’da resmi din olarak destek gördü.

Bitirilmiş bir devlet olduğu artık konuşulan Belçika’da, halkın da hafızasından silinmesini istedikleri bir şeyler olmalı.

Bir anımsatma; Dresden 1945’de ABD tarafından bombalarla yerle bir edilip 600 bin Dor-es-tan (Tan Si-Dor)halkı yok edildi ve onlara bir mesaj verildi, bir daha sakın başınızı kaldırmayın… Dresden ile SDRA arasında fonetik benzerlik dikkat çekicidir.

Belçika’nın ataları Alman, Al-Pan olarak görünmektedir; Belçika da bir ALP ülkesidir.

Fonetik analizimizde Belçika; İsika Beli; Sika/ Saka, İskit Beli!  

Ve Dresden’de diz çöktürülen, 3 gün 3 gece yangın bombalarıyla korkuyla hafızaları yok edilen Almanlar da batıya giden İskit/Visigot halkıydı.

 

4-İtalya'da; GLATİO.

Roma şehri Yedi Tepe üzerinedir, Dağ Tanrısı LAT (Kibele) Ulu-OD/  LATİO, Lazio bölgesinin antik halkı olan Etrüsklerin de tanrısıdır.  Lazio adında saklı olan Ulu-Od bağlantısıyla ulaşabileceğimiz gibi, Latin ataları Doğu Karadenizlidir.

MÖ1.yüzyıla gelindiğinde Romalılara kök söktüren bir yeni dağ tanrısı vardır, Darius hanedanından Pantus Oğuz kralı VI.Büyük Bedri, Mitridate, Zeus, Hubudor, Jupiter, Diozinos…

Onun izlerini Anadolu’dan silmek yüzyıllar almış, 3.yüzyılda Roma kralı Zalim Klaudio Roma erkeklerine evlenmeyi 2 yıl yasaklayarak tüm erkekleri Anadolu’yu yakmaya göndermişti. Gladyo adının önüne ZALİM eklenen Roma kralı odur.

Roma krallıkları yıkılırken halk ETRÜSK atalarına sarıldı, işte onlardan biri de MİTRİDATE’nin direniş destanlarıydı. Hatta kimi tarihçilere göre Spartaküs köle isyanları onun Anadolu direnişiyle dayanışmak üzere yapılmıştı. Mitras, İtalyanların da direniş sembolü bir ulu kahramandı. Önceki yüzyıl, Garibaldi gibi cumhuriyetçileri de İstanbul bağrına bastı.

 

5-Türkiye’de ER-GENE-KON;

Kon Genetiğinde Ur olanlar; Güneşin Oğulları! Her Türk bir Ergenekon’dur. Bu operasyon, Güneş’in oğulları olduğumuzu, yeniden küllerimizden doğduğumuzu unutturmak, hafızalarımızdan kim olduğumuzu silmek operasyonudur, bu dava dosyası parçaları asla birbiriyle örtüşmeyen bir bozuk pazıl olarak düzenlenmiş, çok özel savaş merkezlerinde hazırlanmış tipik zihinsel çökertme tuzağıdır. 

Ve şimdi;

Türkiye’de, İNSAN BEYNİNE BİLGİSAYAR GİBİ FORMAT ATILMAKTA, BEYİNLERİMİZ SIFIRLANMAKTADIR!

Okullarda ve sanal iletişim araçlarıyla yeni neslin beyinlerine bozuk pazıllar boca edilerek beyinleri algılayamaz hale getirilmekte, yani sıfırlanmaktadır. Beynin çöküşü birkaç on yıl sürer, ama algılama sisteminin yeniden oluşumu binlerce yıl sürer!

Kısaca değinelim; beyne matematiksizliği (asimetri) boca edersen otomatik olarak çöker! İpuçları ortadadır; bütün ders kitapları asimetriyle doldurulmuş haldedir.

Bir yandan Ergenekon tertibinin dava dosyasındaki bozuk pazıllarıyla uğraşırken,  diğer yandan özellikle yeni neslin beyinlerine, hem okullarda hem de medyada ciddi ciddi FORMAT ATILMAKTADIR. Örneğin, soruyorum; “Etrafınızdaki resimlerde, dalgalanmakta olan bayrağın üzerinde dalgalanmayan ay-yıldız görüyor musunuz?” Çoğu kişi, “Siz söyleyene kadar fark etmedim” diyor. Ya siz?

 

Bu bir psikolojik savaştır. Bu savaşın zehir yüklü silahları sanal ortamlardan beyinlere sızar, görülmeleri zordur. Bu nedenle beynimizin sıfırlanmakta olduğunu fark edebilmek önemlidir. Bu savaşa direnmek, bunun sanal bir savaş olduğunu görmekle başlar.

 

Bu durumda, kendine bunu görev bilen aydınlarımıza, sanal düşmanın yüzünü açığa çıkartma ve gösterme görevini hatırlatmak isterim.

 

M.Morgül - 18.6.2009

 

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP