Eğitimde Yerelleşme

Eğitimde Yerelleşme ve 5 Yaş, Gayri Millidir, Kötü niyetlidir! Daha erken yaşta İngilizce ve beyin çökertme programını dayatmak için 5 yaş... Yerelleşme; yurttaş değil tarikat müridi yetiştirme eğitimidir.

Paylas:
  • Facebook'da Paylaş
  • Twitter'da Paylaş

Eğitimde Yerelleşme

 

Eğitimde Yerelleşme ve 5 Yaş, Gayri Millidir, Kötü niyetlidir!

         Daha erken yaşta İngilizce ve beyin çökertme programını dayatmak için 5 yaş...

Yerelleşme; yurttaş değil tarikat müridi yetiştirme eğitimidir.

Bakan N.Çubukçu, Yerel yönetimlere okulları devrediyoruz" adı altında, tarikatlara, kendi müritlerini yetiştirme özerkliği(!) veriyor.   

 Sormamız gereken bir soru şudur: Anayasa Mahkemesi neden Necdet Sezer'in iade ettiği Yerel Yönetimler Yasası’nı hâlâ gündeme almıyor? Almıyor, çünkü hükümet, o yasayı saklayarak, unutturarak, içindeki her bir maddeyi birer yönetmelik olarak geçiriyor. İşte 2006 Kent Konseyi Yönetmeliği!

Gelelim 9 yıllık zorunlu eğitim kararına. Bu karar, Dünya Bankası projesi olan “Eğitimin sektöre devredilmesi” paket programının içindedir. PAKET PROGRAMI bilmiyorsak, MEB demeçlerini anlayamayız, anlatamayız; YERELLEŞME ile 5 YAŞINDA EĞİTİM, aynı programın maddeleridir.

O paket programda “Eğitim yerel ihtiyaçlara cevap vermelidir” der. Bu cümle ile Cumhuriyet’imizin eğitim felsefesi olan, “Bilimin yol göstericiliğinde, Cumhuriyet yurttaşı yetiştirmek için, eğitim, devlet eliyle devlet okullarında parasız olarak verilir” belgeli söylemi ortadan kalkar.

2004’de Ziya Selçuk’un dediği “Talep varsa ders var” açıklaması ile “yerelleşme” aynı kavramdır. Tersini alalım; “talep olmayan ders yok” diyor. Kendi dalım olan Müzik Derslerinin kaldırılacağını bu ifadede sezmiş ve Tebliğler dergisini ve Talim ve Terbiye Kurulu başkanlığının resmi açıklamalarını takibe almıştım. Milli Eğitimde Emperyalist Kuşatma adlı kitabımı o belgelerle yazdım.

Paket programda neler vardı, hatırlayalım:

-“Yerelden öğrenme” ambalajlı, yerel eğitime geçileceği,   

-Okul yönetimlerinin yerel ihtiyaçlara göre ders seçeceği,

-Okul yönetiminde sivil toplum örgütlerinin söz ve karar sahibi olacağı,

-Temel derslerden bazılarının seçmeli kulüp faaliyeti olacağı,

-Resim, Müzik Beden Eğitimi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, Bilgisayar ve İngilizce derslerinin “bilgi beceri” dersleri olarak tanımlanacağı,

-İsteğe bağlı derslerin kulüp faaliyeti kapsamında okul dışında da sertifikalı kurslarda alınabileceği, gibi...

Bu maddeler, “Sanat okullarının modül sisteme geçirilişi”, “Liselerin 4 yıla çıkartılışı, Fen ve Anadolu Liselerinin kaldırılması” gibi daha da çoğaltılabilir. Hatta “8 yıllık kesintisiz eğitim”…

Eğitimi piyasaya, yani Yerel Yönetimlere devretme işi bir emperyalist paket programdır. “8 yıllık kesintisiz eğitim” bu pakete dahildi. Bunu o zaman iyi bir adım olarak algılamamız için TSK eliyle dayatılmış gibi sunuldu; dikkatli bir dinleyici, TSK’nın “biz böyle bir şey demedik, nasıl böyle anlaşıldı, anlayamadık” şeklinde demeçlerini anımsayacaktır. Bir taşla iki kuş vurdular, bu yolla TSK yıpratılmak istendi, laikler-laik olmayanlar safları ayrıştırıldı.

Yani, İmam Hatiplerin kapatılması da, İlahiyat Fakültelerinin kapatılması da, Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılması da, hepsi bu programın içindedir. Örneğin, “Alevi açılımı” adı altında, sol görünümlü, ama gerçekte tarikatlara kendi okullarını açma programı her gün manşetlere diziliyor. Devlet Bahçeli’nin zamansız görünen şu demecine dikkat; “AKP’nin mayın yasasına karşıyız ama Alevi açılımını destekliyoruz” dedi. Yani, eğitim paketini hazırlayan ABD’ye “güven” mesajı verdi.

 

Arkasından 12 yıllık kesintisiz eğitim gelecek; böylece yeni neslin beyinlerini 5 yaşından başlayarak 12 yıl aralıksız zihin çökertme/ beyinsizleştirme programı tamamlanacak! SBS yoluyla her yıl ne kadar çökerttiklerinin ölçümleri yapılacak. 

Yeni müfredatın ne kadar aptalca, ne kadar bilim dışı olduğunu ders kitaplarına bakan herkes anlar, ayrıca Danıştay’ın kararı da var.

Belediyelerin Dünya Bankasına bağlandığını bilenler için, küresel egemenlik   (emperyalist) eğitim programında “yerelleşme” neyi ifade eder, bu bağı kurmak kolaydır. Bu noktada, tarikat-aşiret grupçukları halinde kolonileştirilmekte olduğumuzu kolaylıkla sezebilirsiniz.

 

Bütün bunları, YÖK ile MEB birlikte, Bakan Hüseyin Çelik’in sorumluluğunda hazırladı, K.Gürüz de, E.Teziç de, İ.Erdoğan da, Z.Selçuk da, Y.Z.Özcan da onun kadar sorumluydu.  Bütün sorumlular kenara çekildi, ortaya çıkartılan bir bayan bakan hepsini kurtarıyor adeta. O da, sadece önüne konulan kâğıdı okuyor; bu hafta bunu, haftaya şunu…

Bu program gayri millidir. Bunu durduracak tek program bir Ulusal Eğitim Programı olan Milli Hükümet’tir.  

 

Anne babalara özel not:

Zihin çökertmenin sonuçları SARA HASTALIĞI ve OTİZM şeklinde görülmeye başlandı. Bu yaz tatilinde çocuklarınızı bilgisayar oyunlarından ve TV’den uzak tutunuz, doğa ile olabildiğince iç içe olmalarına fırsat yaratınız.

Kız ve erkek çocuklar için moda diye çıkartılan ışık yansıtıcı, kanserojen renkli pullu tişörtleri giydirmeyin. Değişik dalga boyundaki renkleri beyne ışıkla bombardıman ederken, görme ve algılama bozukluğu oluşur.

M.Morgül -12.6.2009

 

Diğer Haberler

TrabzonSporKlübü

Nasa

Kentim_İstanbul

Doga_İcin_Sanat

ABD_USA

Department_State

TelerehberCom

Google_Blog

Kemencemin_Sesi

Kafkas_Music

Horon_Hause

Vakıf_Ay

Dogal Hayatı_Koruma

Seffaflık_Dernegi

Telerehber

Sosyal_Medya

E-Devlet

Türkiye Cumhuriyeti

BACK TO TOP